PROPAGANDA VE SİNEMA

Propaganda, kitleleri etkileme işlemidir. İstenen yani hedeflenen amaçlar doğrultusunda; kanaat ve davranış yaratmak esastır. Her dönemde siyasi liderler bu metodu kullanmışlardır. 20. Yüzyıl bu konuda farklılık gösterir. Bunun temel sebeplerinden biri, kitle iletişim araçlarının gelişmeye başlamasıdır. 20. Yüzyılın farklılıklarından bir diğeri ise; dünya savaşlarının yaşanmasıdır.  Kitleleri orduya dâhil etmek. Etkilemek. Harekete geçirmek daha fazla önem kazanmıştır. Freud, kişinin farkında olmadığı, baskıladığı iki temel dürtü olduğundan bahseder. Cinsellik ve saldırganlık. Bu iki temel dürtü kitleler bir arada iken daha kolay gün yüzüne çıkmaktadır. Bu durum hükümetler için hem avantaj hem de dezavantajdır. Hükümetler, kitleleri etkilemek için çeşitli kitle iletişim araçlarını kullanmışlardır. Bunlardan biri de sinemadır. Muhakkak ki 20. Yüzyılda sinemanın önemini en iyi kavrayan lider Lenin’dir.( Çoban,2009: 2-3) Alman sinemasında da, propaganda için sinemanın kullanıldığını görmek mümkündür. Alman sinemasında daha çok kontrol ön plandadır. Ülkenin sinema pazarına girip çıkışı denetlemek, prodüksiyon, dağıtım, gösterim gibi kolları tek çatı altında toplama yani tekelleşme ve propaganda hedefler arasındadır. Sinemanın görsel olanak sunması, gerçekçilik ve ikna bakımından önem arz etmektedir.

ALMAN SİNEMASI

“1 Kasım 1895 tarihinde Berlin Varieté’sinin Kış Bahçesi’nde Emil ve Max Skladanowsky kardeşlerin ilk ‘canlı resimleri’ insanlara sunmasıyla gerçekleşmektedir.” (Özgökbel-Bilis, 2017: 91) 1896’da ilk sinema salonu açılmıştır. Sektör haline gelmeden önce, yani 1910’a kadar yerli ve yabancı filmlerin gösterildiği küçük işletmeler halinde devam etmekteydiler. Sosyo-ekonomik olarak alt sınıfa hitap etmekte olan bir eğlence, vakit geçirme aracı olarak algılanmakta idi. 1910 yılından sonra sanat ağırlıklı filmler çekilmesi; yüksek zümrenin de sinemaya ilgi duymasını sağlamıştır. Artık sinemada gösterimdeki filmlerin konusu, edebiyat eserlerinden ve tiyatro oyunlarından beslenmekte idi. Oyuncu, yönetmen, şirket üçlüsü içindeki çeşitlenme ve zenginleşme de sinemaya bakış açısının değişmesinin sebeplerindendir. Projection Ag’nin ünlü oyuncular ile çalışması, Reinhardt ile işbirliği yapması saygınlığın artması ve profesyonelleşme anlamında önemli adımlardandır. ( Abisel, 2014: 116)

Filmlerin genel türleri; komedi, melodram ve polisiyedir. Toplumun belli bir kısmı; ahlak açısından sinemayı zedeleyici bulmaktadır. Bundan dolayı yeniliğe kapalıdır. Diğer kısmı ise; cinsel çağrışımlara yer veren komedileri izlemeye devam etmektedir.( Abisel, 2014: 117)

UFA kuruluşunun temel sebeplerine bakarsak; Birinci Dünya Savaşı’nın getirileri ve götürüleri etrafında şekillenen ihtiyaçlar olarak özetleyebiliriz. Filmlerin kitleleri etkilemedeki gücü, yabancı filmlerin yasaklanması, tüketici yani seyirci talebinin karşılanmak istenmesi, toplumdaki hiyerarşik düzenin mekânlar (sinema salonları) aracılığı ile belirlenmesi, sinemanın savaştan yenik çıkan ülkeye döviz getirisi, bazı oyuncuların seyirciler tarafından sempatik bulunması karşısında popülaritesinin artması, bunun sayesinde oyuncunun oynadığı filmlerin izlenmesinin artışı, toplumsal ve düzen eleştirisi olarak dışavurumculuk akımından etkilenilmesi sayılabilir. ( Abisel, 2014: 117) (Özgökbel-Bilis, 2017: 93)

Sinema sektörünün sermaye sahipleri, iktidar ile çatışma yaşamamak için ‘suya sabuna dokunmayan’, toplumu harekete geçirmeyecek, toplumsal aksaklıklara dikkat çekmeyen filmler çekilmesi konusunda yönlendirici olmuşlardır. Otoriteye karşı filmler beyaz perdede gösterildiği an boykot ile karşılaşmaktaydı.  1933’te Adolf Hitler’in iktidara sahip olması ile; Alman sineması gelişmelere sırtını dönmek zorunda kalmıştır. Sinema alanındaki teknolojik gelişmelerden çok daha sonra haberdar olup, filmlerinde kullanmıştır. Buna örnek olarak; 1930’lu yıllarda kullanılan renkli film teknolojisi, Alman sinemasına 1941’de, Frauen sind doch die besseren Diplomaten filmi ile ancak kullanılmıştır. (Özgökbel-Bilis, 2017: 94) Sinema artık propaganda ve eğlence aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1936’da çıkarılan yasa ile Propaganda Bakanlığı, yabancı bir filmin gösterime girip giremeyeceğini belirleme hakkına sahip olmuştur.

UFA’NIN TARİHÇESİ

1917’de şirketleri tek çatı altında toplamak için kurulmuştur. Universum-Film  Aktiengesellschaft asıl adıdır. Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’in emri altında çalışmalar yapmaktadır. 1920’lerde Hollywood ile rekabet edebilecek haldeyken; 1930’larda yüzünü propagandaya dönmesi ve de yoğun sansür uygulamaları, Alman sinemasının gerilemesine neden olmuştur. UFA’nın mali desteğini; Alman Merkez Bankası, AEG, Krupp gibi büyük şirketler karşılamaktadır. (Abisel, 2014: 117) 1926 yılından sonra UFA borçlanmıştır. Borçlarını ödemek için Amerikan şirketleriyle ortak yapım sözleşmeleri imzalamak zorunda kalmıştır.  Propaganda için kullanılması da mali sorunlarının bir Nazi fanatiği tarafından iflastan kurtarılmasına tekabül etmektedir. (Abisel,  2014:118) 1937’de ise devletleştirilmiştir. Fritz Lang, Friedrich Wilhelm Murnau, Hanns Schwarz döneme damga vuran önemli yönetmenlerdendir.( . https://stringfixer.com/tr/Universum_Film_AG.)  Nazi Almanyası’nda bu dönemde İrade’nin Zaferi (Der Sieg des Glaubens, 1933), Özgürlüğün Günü: Wehrmacht’ımız (Tag der Freiheit: Unsere Wehrmacht, 1935), Jud Süß (1940), Ebedi Yahudi (Der ewige Jude, 1940), Polonya’ya Sefer (Feldzug in Polen, 1940), Führer’e Yürüyüş (Der Marsch zum Führer, 1940), Rothschildler (Die Rothschilds, 1940), Batı’da Zafer (Sieg im Westen, 1941), Kolberg (1945) adlı propaganda filmleri çekilmiştir.  (Çakı vd, 2019: 151)

KAYNAKÇA

Çakı, C, Gazi, M, A, Çakı, G, Almaz, F. (2019). Goebbels Liderliğinde Nazi Almanyası’nda Propaganda Sineması. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 19(4), 151.

Özgökbel Bilis, P. (2017). ALMAN SİNEMASI: YILDIZI BİR PARLAYAN BİR SÖNEN ÜLKE SİNEMASI ÜZERİNE TARİHSEL BİR DEĞERLENDİRME. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 1, 91-92-93-94.

Abisel, N. (2014). Sessiz Sinema. De Ki Yayınları. Ankara.

UFA GmbH. Web sitesi. https://stringfixer.com/tr/Universum_Film_AG. 10.05.2022.

Çoban, B. (2009). Toplumsal hareketler ve radikal medya. B. Çoban, EG Lelandais, E. Sustam, FK Çimrin, S. Çoban, EV Elgur and UB Gezgin, Yeni Toplumsal Hareketler. Küresellesme Caginda Toplumsal Muhalefet, 2-3.

Bu içeriğin her türlü sorumluluğu ve hakları, yazar(lar)ına aittir.
Bu içerik, Temsil.org editör ekibinin ve bu sitedeki diğer içerik üreticilerinin görüşlerini yansıtmaz.