Kadına yönelik şiddet yıllardır süre gelen din, dil, ırk, cinsiyet ve yaş fark etmeksizin bütün modern toplumların önemli bir konu başlığı haline gelmiştir. Peki bu konu başlığında kadınların medyadaki yeri tam olarak nedir? Kadınların medyada temsili öteki konumundadır. Kadınların medyadaki hak ihlallerine değinmeden önce medyada nasıl bir biçimde yansıtıldıklarını detaylıca ele alınması gerekiyor. Medyada bu kadar çok kadın hak ihlaline rastlamamızın en temel sebebi ‘ideal kadın’ masallarıdır çünkü kadına yönelik şiddet yıllardır normalize edilip sessiz biçimde kabullenilmiş bir çaresizlik haline getirilmiştir.

Medya Temsili

Medya temsili bu noktada çok önemli bir konumdadır. Bu yüzden medyanın kitleler üzerindeki etkisi tartışılamaz bir korkunçluk ve büyüklük taşır. Medya bu gücünü ticari kaygılar gütmeden yerine getirmeli; toplumu bilgilendirme ve kamuyu bilinçli kılma amacıyla hareket etmelidir. Buradan yola çıkarak medyanın asıl amacı toplumun sesi olmaktır. Medya ve toplum ilişkisini bir bumerang olarak düşünebiliriz. Çünkü medyaya kadar ulaşan herhangi bir olgu medya içerisinde bir kez daha kurgulanmaktadır. Özellikle kadına yönelik şiddet gibi özel hassasiyete ihtiyaç duyan başlıkların medyada temsili önem konusudur. Kadına yönelik şiddet temel bir toplumsal sorun ve insan hakları ihlalidir. Bu eril düzen içerisinde kadınların medyada var olabilmesi toplumsal gelenek rolleri benimsemesi ile mümkün kılınır. Çünkü kadın ancak bu geleneksel rollere sahip olduğunda toplum içerisinde varlığı kabul edilir. İyi bir eş, ideal anne olamayan ya da olmak istemeyen kendi kişisel gelişimlerine odaklanmış, sadece işleriyle gündeme gelen kadınların önüne genellikle set çekilir. Burada asıl amaç kadını kamusal alandan uzaklaştırarak ev içi emeği ve üretimi değersiz kılmaktır.

Kadına Yönelik Şiddetin Medyadaki Temsili

Bütün toplumsal olayların da olduğu gibi kadına yönelik şiddetin medyaya yansıması da şüphesizdir. Asıl önemli olan konu ise medyanın bunu izleyiciye ya da okuyucuya nasıl sunduğu; kadına yönelik şiddetin nasıl temsil edildiğidir. Bu başlıklardan en önemlisiyse kadın cinayetleri, taciz haberleri, şiddet haberlerinin sunuluş biçimi ve sunanın üslubudur. Sunan kişi toplumsal cinsiyetin neresinde olduğunu bizlere gösterir.

Örneğin haber değeri içermeyen içeriklerin sırf reyting oluşturmak ve izleyici ya da okuyucu da merak duygusu uyandırmak adına kadınların bedenleri, kıyafetleri, tercihleri, sosyal ve kamusal alandaki davranışları ataerkil medyada haber konusu haline getirilir. Burada tek amaç eril zihniyete hitap etmekten çıkarak artık endüstriyel kısma da hitap etmeye başlar.

Kadını Sorunlu Kılan Yaklaşımların Sonlandırılması

Medya sektöründeki eril bakış açısı kadın konulu haberlerde kadını sürekli olarak sorunlu kılmaktadır. Kadının ev işi gücünden, toplumsal başarısızlığından ve ikili ilişkilerdeki yetersizliği medyada konu haline getirilerek magazinleştirilir. Kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz haberlerini pornografik röntgenciliği besleyecek şekilde sunulmamalıdır. Medya yansız ve tarafsız olmalıdır. Bu yüzden de kadın şiddeti medyada magazinleştirilmemeli, objektif biçimde ele alınmalıdır.

PEKİ KADINLAR MEDYADA NASIL TEMSİL EDİLİYOR?

Kadınlar medya içerisinde genellikle kurban, cinsel obje, geleneksel rollerde temsil ediliyor hatta çoğu zaman kadın varlığı medya tarafından simgesel olarak yok ediliyor. Geleneksel rollerdeki kadınlardan bahsettiğimiz zaman bu kadınlar genellikle eş ve anne konumundadırlar. Sürekli bir fedakarlık ve merhamet döngüsü vardır. Gazetelerin manşetlerinde siyasetçilerin eşlerine rastlamamızın nedeni budur. Bu temsilde kadınlar toplumsal ya da kamusal yaşantıda ne olursa olsun her şeyden önce anne olmalıdırlar. Kadının toplumsal yaşantıdaki çerçevesi bunun etrafındadır.  Cinsel obje formunda temsil edilen kadınlar ise genel olarak medyada seksiliği ve vücuduyla ön plandadır. Bu temsilin en büyük örneği gazetelerin arka sayfasındaki güzellik olgusudur.

Bu temsildeki ana mesele kadının toplumda yalnızca bedeniyle var olabilmesidir. Kurban temsilindeki kadınlar ise genellikle erkeğe muhtaç durumundadır. Asıl durum duygu sömürüsü aracılığıyla okuyucu ya da izleyicide acıma ve şefkat duygularını uyandırmaktır. Aldatılan, tacize uğrayan, mağdur konumdaki kadınlar medyanın en bol kullandığı ögelerdir. Kadınların gerçek dertleri üçüncü sayfa haberlerinde bahsedilir ve magazinleştirerek değeri azaltılır. Bu temsildeki kadınlar çaresiz hatta kimi zaman zavallıdır. Genelde bu kadınlar çaresiz ve sıkıntılı durumda olmayı ‘hak etmiş’ durumdalardır dolayısıyla getireceği sonuçları da kabul etmişlerdir. Savaş haberlerinde şehit tabutlarına sarılıp ağlayan kadınlar medyanın en çok kullandığı malzemedir.

Medyada Kadının Tamamen Yok Sayılması

Medyada kadınların yanlış biçimde temsil edilmelerinin yanı sıra en kötü tarafı ise medyada kadının tamamen yok sayılması yani temsil edilmemesidir. Gaye Tuchman’ın yaptığı araştırmaya dayanarak bu düşünceyi medyada kadının simgesel olarak yok edilmesi olarak kavramlaştırır. Bu temsil edilmemeye örnek olarak kadınların çoğu gündelik haberde yeri yoktur. Şoför, memur, tamirci, doktor ya da itfaiyeci kavramlarında kadın figürünü göremeyiz. İstisnalar hariç günümüz aile yapısında kız çocukları ücretsiz ev işçisi konumundayken medya bunu haber yapma değeri dahi görmez. Simgesel olarak yok oluşun en önemli yerlerinden biri ise kadınların kendi hareket alanlarıdır. Özgün mücadelelerini zaten kısıtlı ve az bir alanda yapan kadın örgütleri, kadın dayanışma ağları oluşturarak mücadeleyi temellendirir.

KAYNAKÇA:

Sallan Gül, S. & Altındal, Y. (2015). Medyada Kadın Cinayeti Haberlerindeki Cinsiyetçi İzler: Radikal Gazetesi . Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi , (24) , 168-188 . DOI: 10.31123/akil.437465

Uçak, O. (2020). MEDYADA KADIN HABERLERİ ÜZERİNDEN KADININ TEMSİLİ . Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi , 7 (3) , 157-175 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/asead/issue/53558/702876

Kafadar H. Artan Tehlike, Medyada Yansıyan Kadın Cinayetleri. ADYÜ Sağlık Bilimleri Derg. 2018; 4(3): 1118-1125.

Atuk, F. G. (2021). Kadın, Şiddet, Medya ve Temsil İlişkisini Yeniden Düşünmek: Medyada ve Medya Aracılığı ile Kadına Karşı Kadın Şiddeti . Aksaray İletişim Dergisi , 3 (2) , 258-285 . DOI: 10.47771/aid.935672

Bu içeriğin her türlü sorumluluğu ve hakları, yazar(lar)ına aittir.
Bu içerik, Temsil.org editör ekibinin ve bu sitedeki diğer içerik üreticilerinin görüşlerini yansıtmaz.