Edebiyat, yalnızca kelimelerle inşa edilen bir dünya değildir; aynı zamanda nesneler aracılığıyla da derinlik kazanan, anlam katmanları barındıran bir sanattır. Nesneler, anlatılarda salt fiziksel varlıklar olmaktan çıkıp bireylerin hafızasını, kayıp duygusunu ve kimlik inşasını şekillendiren semboller hâline gelir. Özellikle travmatik deneyimler yaşayan karakterler, geçmişiyle bağını sürdürebilmek için nesnelere yönelir ve onları bir anlam kaynağı hâline getirir.
Freud’un geliştirdiği psikanalitik kuram, bireyin kayıpla başa çıkma sürecinde nesnelerle kurduğu bağın psikolojik temelini açıklar. Freud’a göre, birey sevdiği bir kişiyi kaybettiğinde, o kişiye yönelik duygusal enerjisini (kateksis) farklı nesnelere yönlendirebilir (Freud, 1917). Bu bağlamda, nesneler yalnızca işlevsel araçlar olmaktan çıkıp kayıpların ve travmaların işlenmesine aracılık eden duygusal sığınaklar hâline gelir.
Winnicott’un “geçiş nesnesi” kavramı da çocukların belirli nesnelere yönelme eğilimini açıklamak için önemli bir teorik çerçeve sunar. Winnicott’a göre, çocuklar erken yaşlardan itibaren kendilerini güvende hissettikleri nesnelerle bağ kurarak, dış dünya ile iç dünya arasında bir köprü inşa ederler (Winnicott, 1953). Bu nesneler, bireyin psikolojik gelişiminde kritik bir rol oynar ve travmatik deneyimlerle başa çıkmasını kolaylaştırır.
Jean Baudrillard ise nesnelerin yalnızca bireysel anlamlarla değil, toplumsal ve kültürel dinamiklerle de şekillendiğini öne sürer. Nesneler, bireyin onlara yüklediği anlamlarla var olur ve toplumsal bağlam içerisinde farklı işlevler üstlenirler (Baudrillard, 1996).
Yekta Kopan’ın Şarkısı Çocukluğun öyküsü, tam da bu teorik çerçeveler içinde değerlendirilebilecek güçlü bir anlatı sunar. Babasını bir maden kazasında kaybeden bir çocuğun gözünden anlatılan hikâyede kayıp, belirsizlik ve kimlik arayışı temaları işlenir. Çocuğun dünyasında merkezi bir yer tutan nesneler -özellikle radyo- onun geçmişle bağını sürdüren, aynı zamanda travmasıyla başa çıkmasına yardımcı olan simgeler hâline gelir.
Radyo: Bellek, Kimlik ve Geçiş Nesnesi

Kaynak: Yapay Zeka
Öyküdeki en dikkat çekici nesne olan radyo, çocuğun kayıpla başa çıkma sürecinde merkezi bir konumda yer alır. Freud’a göre bireyler, kaybettikleri kişilere duydukları sevgiyi nesnelere yönlendirerek yas sürecini yönetirler (Freud, 1917). Çocuk için radyo, yalnızca bir ses kaynağı değil, babasının varlığını sürdüren bir nesne hâline gelir:
“Babam çakısıyla çizmişti oraları. Kırmızı çubuğu bu çiziklerin üstüne getirmek gerekiyordu” (Kopan, 2021, s. 2).
Bu sahne, Freud’un “kateksis” kavramıyla açıklanabilir. Çocuk, babasına yönelttiği duygusal enerjiyi (libidinal yatırım) radyoya aktarmakta ve böylece onun kaybıyla başa çıkmaya çalışmaktadır.
Winnicott’un “geçiş nesnesi” kavramı da burada önem kazanmaktadır. Winnicott’a göre çocuklar, anneden ayrışma sürecinde kendilerini güvende hissetmek için özel nesnelere bağlanırlar. Bu nesneler, hem kayıpları telafi etme hem de bireyin dış dünyayla kurduğu ilişkiyi düzenleme işlevi görür (Winnicott, 1953).
Şarkısı Çocukluğun öyküsünde radyo, tam da bu geçiş nesnesi işlevini üstlenir. Radyo aynı zamanda çocuğun belirsizliklerle yüzleşmesini sağlayan bir araçtır. Öykü boyunca radyo bazen güven verici bir ses kaynağı olurken bazen de tehdit edici unsurlar taşır:
“Bütün çizikleri denedik, birinden diğerine giden yolda ileri geri oynattık kırmızı çubuğu. Yine hışırtı, sadece hışırtı”
(Kopan, 2021, s. 6).
Bu sahne, Baudrillard’ın nesnelerin anlam kaymaları üzerine olan teorisiyle de ilişkilidir. Baudrillard’a göre nesneler, bireyin onlara yüklediği anlamlarla var olur (Baudrillard, 1996). Radyo, kimi zaman babanın varlığını sürdüren bir simge olurken, kimi zaman da bilinmezliğin ve korkunun sesi hâline gelir.
Öyküdeki radyo, aynı zamanda toplumun belirsizlikle baş etme biçimlerini de simgeler. Radyo, yalnızca bireysel hafızanın değil, toplumsal travmaların da taşıyıcısıdır. Çocuk ve ablası, radyo aracılığıyla dış dünyada olup bitenleri öğrenmeye çalışırken aynı zamanda kasabanın ortak korkularını da paylaşmaktadırlar.
Saat ve Maske: Zaman, Güven ve Belirsizlik

Kaynak: Yapay Zeka
Radyo dışında, öyküde çocuğun psikolojik süreçlerini şekillendiren iki önemli nesne daha bulunmaktadır: saat ve maske. Bu nesneler, zamanın kontrolü, hayatta kalma ve bilinmezlikle yüzleşme gibi kavramlar üzerinden bireyin travma sürecini nasıl yönettiğini göstermektedir.
Saat: Zamanı Kontrol Etme Çabası
Saat, çocuğun dünyasında zamanın akışını düzenleyen ve belirsizlikle başa çıkmasına yardımcı olan bir nesne olarak işlev görmektedir. Öyküde saatle ilgili şu ifade geçmektedir:
“Zamanı unutmayalım diye saati hep kurmam gerekiyordu” (Kopan, 2021, s. 5).
Baudrillard’a göre, nesneler bireyin dünyayı anlamlandırma sürecinde aktif bir rol oynar (Baudrillard, 1996). Çocuğun saatle kurduğu ilişki, zamanın kontrol edilebilir olduğu düşüncesini pekiştirerek, onun travmayla başa çıkmasını kolaylaştırır. Freud’a göre ise, bireyin bilinç dışında zaman, doğrusal bir kavram değildir; bilinç dışında zaman, geçmiş ve şimdiki an arasında sürekli bir geçiş içindedir (Freud, 1920). Çocuk için saati kurma ritüeli, zamana bir düzen verme, dolayısıyla belirsizliği kontrol altına alma çabasını simgeler. Travmatik olaylar yaşayan bireylerde görülen “obsesif kontrol mekanizmaları”, bu tür nesneler üzerinden kendini gösterebilir.
Saatin kurulması, aynı zamanda günlük yaşamın sürekliliğini sağlamaya yönelik bir çabadır. Günlük alışkanlıkların sürdürülmesi, bireyin travmatik olaylardan sonra normalleşme sürecine girmesine yardımcı olur (Freud, 1917). Çocuk, saati her kurduğunda, kaybettiği düzeni geri getirme girişiminde bulunur.
Maske: Koruma ve Savunma Mekanizması
Maske, hem fiziksel hem de psikolojik anlamda bir korunma aracıdır. Öyküde, babanın maske ve oksijen tüpü ile ilgili şu sözleri aktarılır:
“Babam gece inene kadar zor bekledi. Yüzüne atkılar doladı, bir tüple geri geldi. ‘Oksijen tüpü bu,’ dedi. ‘Şimdi daha rahat nefes alacaksınız.’ Bir maske dayadı ağzıma” (Kopan, 2021, s. 4).
Burada maske, sadece fiziksel bir korunma aracı olarak değil, aynı zamanda çocuğun psikolojik savunma mekanizmasını da temsil eden bir nesne olarak ele alınabilir.
Freud’un yer değiştirme (displacement) kavramı burada devreye girer. Çocuk, babasına duyduğu güven duygusunu maskeye yönlendirerek, onun yokluğunda kendini güvende hissetmeye çalışır (Freud, 1920). Travma sonrası bireylerde sıkça görülen nesneye bağlanma durumu, bu sahnede açıkça kendini göstermektedir.
Winnicott’un geçiş nesnesi kavramı bağlamında değerlendirdiğimizde, maske, çocuğun dış dünyayla kurduğu ilişkiyi düzenleyen bir nesne olarak işlev görür. Belirsizlik ve tehlike karşısında bireyin kendini koruyabilmesi için geliştirdiği savunma mekanizmaları arasında, sembolik nesneler büyük bir rol oynar. Maske, burada yalnızca bir güven nesnesi değil, aynı zamanda ölüm ve yaşam arasındaki sınırın bir temsili hâline gelir.
Anlam Yüklenen Nesneler

Kaynak: Yapay Zeka
Yekta Kopan’ın Şarkısı Çocukluğun öyküsü, nesnelerin bireysel ve toplumsal travmalarla baş etme süreçlerindeki çok boyutlu işlevlerini sergileyen güçlü bir anlatıdır. Çocuğun babasını kaybettikten sonra geride kalan nesnelere yüklediği anlamlar, Freud’un kateksis kavramı ve Winnicott’un geçiş nesnesi teorisi bağlamında güçlü bir analiz sunmaktadır.
Öyküdeki radyo, çocuğun kaybolan babasına duyduğu sevgi ve bağlılığı sürdüren bir simge olarak hem geçmişe tutunma hem de belirsizlikle yüzleşme aracı olarak işlev görür. Radyonun fiziksel detayları, babayla kurulan duygusal bağın somut göstergeleri olur. Saat, maske ve kuyu gibi nesneler ise bireyin belirsizlikle başa çıkma stratejilerini yansıtır.
Sonuç olarak, nesneler yalnızca fiziksel varlıklar değil, bireyin hafızasını, kimliğini ve travmayla başa çıkma süreçlerini şekillendiren araçlardır. Şarkısı Çocukluğun öyküsü, nesneler aracılığıyla bireyin dünyayı anlamlandırma çabasını gözler önüne seren derinlikli bir anlatı sunmaktadır.
KAYNAKÇA
- Baudrillard, J. (1996). The System of Objects. Verso.
- Baudrillard, J. (1996). The System of Collecting. In J. Elsner (Ed.) The Cultures of Collecting. Cambridge, MA: Harvard Universty Press.
- Freud, S. (1917). Mourning and Melancholia. (https://www.sas.upenn.edu/~cavitch/pdf-library/Freud_MourningAndMelancholia.pdf)
- Freud, S. (1920). Beyond the Pleasure Principle. (https://www.sas.upenn.edu/~cavitch/pdf-library/Freud_Beyond_P_P.pdf)
- Winnicott, D. W. (1953). Transitional Objects and Transitional Phenomena.

Yorumunuzu Yayınlayın