Çoğul kişilik bozukluğu (Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu), bilinen diğer adıyla Psödopsikoz, kişinin kendi içerisinde birden fazla kişilik (alter) bulunmasını ifade eder. Bu kişilikler genellikle bir savaş halindedir, ev sahibi (host) olabilmek için. Bu yazıda, bu hastalığın nedenlerini, çok bilinen Eve Black vakasını ve ilginç bir vakayı daha paylaşacağım.
EV SAHİBİ KİM OLACAK?
Birden fazla kişiliğe sahip olan hastaların tedavisi, genelde bir alterin (kişiliğin) dominant olması sonucunda tamamlanmış olur. Ancak bu süre boyunca kişilikler birbirleriyle rekabet halinde olabilir. Hasta, kadın olmasına rağmen bir erkek kişiliğe sahip olabilir. Ya da tam tersi bir erkek hasta, kadın kişiliğe sahip olabilir. Yetişkin hastaların bazılarında çocuk kişilikler de bulunmaktadır. Şizofreni ile karıştırılmasına rağmen, çoklu kişilik bozukluğu farklı bir hastalıktır. Hasta, bu durumu zaman zaman yaşar.
Ele alacağım vaka, 55 yaşında bir kadına ait. Madde bağımlılığı da olan bu hasta, toplamda dört farklı kişiliğe sahip. 55 yaşındaki kişiliğine ek olarak, yedi yaşında bir çocuk kişilik, genç bir kişilik ve son olarak erkek gibi davranan başka bir kişilik mevcut. Hasta, stresli durumlarda veya bir maddenin etkisindeyken bu durumlarını kötüleştiğini ve bunun farkına çevresindeki insanlar aracılığıyla vardığını bildirdi. Kişilikler arası geçiş yaparken yakınındaki insanlara şiddet uyguladığını belirtti. Bu durum bazen intihara meyletme ve cinayete kadar uzanıyordu. Geçmişte en az iki defa akıl hastanesine yatmak zorunda kalan hastanın, bir maddenin etkisi altındayken kişiliğinin çeşitlendiğini gözlemlendi.

Alter kişiliklerinden birisi yedi yaşlarında bir çocuktu. Şımarık ve kendini beğenmiş olabiliyordu bazı zamanlarda. Çocuk gibi davranıyor, istekleri yerine getirilmezse ağlama nöbetleri geçirip kendine zarar verebiliyordu. Bölünmüş diğer kişilik ise bir gençti. Ancak gencin davranışları kadının bedenine zarar veren türdendi. Sağ elinin üzerinde derin yaralar vardı. Genç, sigara, alkol ve madde kullanımının yanında çeşitli suçlar da işliyordu. Baskı altında hissettiğinde düzgün konuşamıyordu. Karşı cins kişiliği, yani erkek kişiliği ise kısmen geçiciydi. Sesinde ve davranışında değişikler mevcuttu. Bir erkek gibi davranıyor, cinsel anlamda ise kadınları arzuluyordu. Elli beş yaşındaki kişilik, en rahat hissettiği varsayılan kişilikti. Diğerlerine nazaran normaldi. Ancak aniden stresli bir durumda ya da kimlik değişimi sırasında ortaya çıkabilirdi. Bu da bazen çok tehlikeli olabiliyordu.
YOKSA TEDAVİ MÜMKÜN DEĞİL Mİ?
Hasta 6 ay boyunca psikoterapi gördü. Bunların yanında madde kullanımı ve stresi azaltması için de tedaviler aldı. Kaygı için tedavi amaçlı ilaçlar kullanması sağlandı. Doktorları etkili olacağını düşünse de hastanın durumunda pek değişiklik olmadı. Hasta, bir sene daha takip edildi ve günümüzde de hala tedavisi sürmekte. Tedaviler genelde hastalardaki travmaların üzerinde çalışmalar yapıyor. Hastaların ani ruh değişimlerini kontrol altına alıyor. Ve nihai amaç bölünmüş kişilikleri yeniden bir kişilik altında toplamaktır. Ancak durumun hastadan hastaya farklılık gösterdiği unutulmamalıdır.
EVE’İN ÜÇ YÜZÜ
Eve White, Eve Black ve Jane… Hatta terapi sırasında ve sonrasında deneyimlenmiş 22 kişiliğe sahip bir hastaydı o. Hastanın başına gelenler bir dönem o kadar çok ilgi çekti ki Eve’in hikayesi filmlere konu oldu. Eve “şiddetli ve kör edici” baş ağrıları sebebiyle vakayı yazan yazarlardan Thigpen ve Cleckley’e sevk edilir. Psikiyatristler bir vaka çalışması yöntemi kullanır. Bu, hasta ve ailesiyle yapılan görüşmeler, hipnoz, EEG testleri ve hafıza testleri, mürekkep lekesi testleri ve zeka testleri de dahil olmak üzere bir dizi kapsamlı testten oluşuyordu.

Eve’in 3 Yüzü İsimli Filmden Bir Fotoğraf
Hasta ilk başlarda bu ağrıların sonunda bayılmalar yaşadığını anlatıyordu ancak ailesi bilinç kaybı yaşadığına dair herhangi bir durumdan haberdar değildi. Psikiyatristler ilk başta onun nispeten sıradan evlilik çatışmaları ve kişisel hayal kırıklıkları yaşadığını düşünüyordu. Ancak Eve White’ın yakın zamandaki bir geziyi hatırlamaması şüphe uyandırdı ve psikiyatristler hipnoz kullanıp hatırlamasını sağladılar.
MEKTUBU KİM YAZDI?
Eve White, hipnozdan birkaç gün sonra psikiyatristinin ofisine bir mektup gönderir. Ancak mektupta bir tuhaflık vardı. Mektup terapisiyle alakalıydı ancak Eve’in el yazısı mektubun sonunda değişiyordu. Tıpkı bir çocuğun yazısına benzeyen bu kısım terapistini şaşırtmıştı.

Eve White’ın Mektubu
Bir sonraki görüşmeye gelen Eve White, bu mektubu gönderdiğini reddetti. Bir tane yazmaya başladığını hatırlıyordu, ancak onu hiç bitirmediğini ve hatta yok ettiğini düşündüğünü söyledi. Röportaj sırasında oldukça gergindi, çünkü özdenetimi yüksek biriydi. Eve White, bu röportaj sırasında sıkıntıya girdi ve zaman zaman duyduğu seslerin onu delirtip delirtmediğini sordu. Son birkaç aydır sürekli kendisine seslenen bir ses duyduğunu belirtti.
Bu konuşma sırasında aniden iki elini başının iki yanına koydu. Gergin bir bekleyişin ardından elleri düştü ve başını kaldırdı. Doktoru, onun pervasız bir şekilde gülümsediğini gördü ve neşeli bir ses tonuyla “Merhaba, doktor,” dediğini duydu. Eve White normalde çekingendi; ancak bir anda kaygısız birine dönüşmüştü. Sesi ve davranışları tamamen değişmişti; adeta başka bir kadın gibiydi. Doktoru ona adını sorduğunda, adının “Eve Black” olduğunu söyledi.
Bu röportajda Eve hakkında yapılan çalışmalarda ilerleme kat edilmiş ve Jane adında başka bir kişiliğin daha ortaya çıktığı gözlemlenmiştir. Eve White vakasında birçok seans sonrasında, hipnoza artık ihtiyaç kalmadı. Ancak terapistler, bunun Eve Black’in hayatını önemli ölçüde karmaşıklaştırdığını, çünkü Eve Black artık Eve White’ı kolayca devralabilecek ve ortaya çıkabilecekti. Seanslar sonrasında Eve Black’in erken çocukluğundan beri bağımsız bir hayat yaşadığı ve ‘dışarıda’ olduğunda Eve White’ın ne olduğunun farkında olmadığını düşünüyorlardı. Eve Black terapistlere, Eve White’ın farkında olmadığı ve çocukluğunda yaramazlıklar yaptığını sonucunda ise cezalandırıldığı bir dizi olayı anlattı. Bu olaylar, sonrasında ailesi tarafından da onaylandı. Eve Black, kocasını ve kızı ile ilgilenmek istemiyordu. Ailesi, bu davranışlarını ara sıra geçirdiği öfke nöbetleri olduğunu düşünüyordu. Eve Black dışarıda olduğunda ve işine gelmediğinde Eve White gibi davranarak kendisini gizleyebiliyordu.
EVE WHITE VE BLACK ARASINDAKİ FARK
Jane kişiliği ortaya çıkmadan önce yapılan IQ testleri ve mürekkep testleri de iki farklı kişiliğin olduğunu doğruluyordu. Eve White’ın IQ değeri 110 iken Eve Black’in IQ değeri 104 idi. Eve Black, Eve White’tan daha sağlıklıydı ama. Hafıza testlerinde Eve White daha iyiydi. Mürekkep testlerinde ise Eve White’ın baskıcı olduğu ortaya çıktı.
UMUT VEREN JANE VE 22 KİŞİLİK
Ancak tedavi ilerledikçe video da bahsedilen kişiliğin ortaya çıkışı öngörülemez oldu. İlk başta her şey iyi gibi gözüküyor Eve Black müzakereye yanaşmasa da Eve White onu seanslar sonrasında kontrol altına almayı başarabiliyor gibiydi. Bir süre sonra bayılmaları bile kontrol altına alınmıştı. Ancak baş ağrıları ve bayılmalar yeniden seyretmeye başladığında Eve Black’in sorun çıkardığı söylense de Eve Black de bilinç kaybı yaşadığını söyledi. Terapistler birkaç seans sonra Jane ile tanıştılar. Bu üç kişilikle yapılan çalışmalar sonucunda doktorlar, eğer Jane kişiliği kalırsa hastanın sağlıklı ve mutlu olacağına kanaat getirmişlerdi.

The Three Faces of Eve
Bu dikkat çekici hikayeye ek olarak, tedavisi 1954 yılında başlayan hasta, 1975’te terapideyken ve sonrasında 22 kişilik daha deneyimlediğinden ve bu kişiliklerin genelde katlanamayacağı bir durum varken ortaya çıktığını söyledi. Eve’in hayatı sonrasında Eve’in 3 Yüzü isimli bir filme konu oldu. Günümüzde sadece Eve ile ilgili değil, bu hastalıkla ilgili birçok film, kitap bulmak mümkündür.
KİŞİLİKLERİ ÖLDÜRMENİN AHLAKİ SORUNU
Terapistler bu hastalığın tedavisi için tüm kişilikleri 1 kişilikte uzlaşı yoluyla toplamayı öngörüyordu. Hastaya yardım etmek için, diğer kişilikleri yok etmekten geçtiğini, ve onu yönlendirmenin de ahlaki sorunlara yol açıp açmadığı ikileminde kaldılar. Her vakada değişiklik gösteren bulgular ve tedaviler olsa da Eve White vakası düşünüldüğünde bu konu hala tartışmaya açıktır.

Yorumunuzu Yayınlayın