Yenidünya düzeninde, her alanda olduğu gibi, habercilik ve haberlere bakış açısı da değişti. Medya sektöründe de hızlı bir dijitalleşme görmekteyiz. Peki, nedir bu dijitalleşme?

GELENEKSEL Mİ? DİJİTAL Mİ?

Teknolojideki gelişmelerin dijitalleşmeye olan etkisi, sosyal yaşamdan iş hayatına kadar hayatın her alanında belirgin bir şekilde hissedildiğini söyleyebiliriz. Birçok iş kolu doğurduğu gibi birçok iş koluna son veren bir kavramdır. Gazete, radyo, televizyon ve yeni medya… Tüm bunlar kendinden öncekine son vererek hızla popüler olmuştur. Geleneksel medyada haber üretim ve tüketim süreçleri daha köklü bir sürece sahip olsa da yeni medya ve medyanın dijitalleşmesi hayatlarımızın her alanına ulaşmıştır. Dijitalleşmenin medyadaki yansımasına bakacak olursak ”geleneksel medya” olarak isimlendirdiğimiz medya anlayışının, yavaş yavaş sona yaklaştığını görebiliriz. Bu durumu örneklendirmek gerekirse artık gazete satın almak veya okumak demode bulunur çünkü bilgiye ulaşmanın çok daha kolay yolları vardır. Bırakın gazete okumayı, televizyondan haberleri takip etmek bile artık eskiyor. Önceden akşam yemeği sırasında haberleri izlemek önemli bir aktiviteydi ama artık gün içinde de bu haberlere erişebiliyoruz. Günümüzde, elimizdeki cihazlar sayesinde Twitter gibi uygulamalar aracılığıyla çok daha fazla bilgiye, daha hızlı bir şekilde erişim sağlıyoruz. Artık haberleri televizyondan değil, Youtube gibi uygulamalardan takip ediyoruz. Peki, durum böyleyken geleneksel ve dijital medyada haber üretme pratiklerinin farkları neler olabilir?

DİJİTALE GEÇİŞ

Öncelikle ikisinin de amacı ortak diyebiliriz: Bilgiyi ulaştırmak. Geleneksel medya araçları: Radyo, televizyon, dergi ve gazetedir. Geleneksel medyada, haber üretme pratiklerine bakacak olursak farklı kişilerin farklı görevleri üstlendiğini görebiliriz. Haberi toplayan, yazan ve ulaştıran olmak üzere üç ana görev vardır. Dijitalleşen sektöre baktığımızda bütün bu işleri tek bir kişi yapabilir ya da farklı işleri aynı kişi yapabilir.

Geleneksel medyada servis edilen bilgiler sınırlı sayıda insana ulaşırken; dijital medya, sesini çok daha geniş kitlelere duyurur. Geleneksel medyada doğan bir haber metni, iletişime kapalıdır. Geri bildirim alma süresi daha uzundur. Fakat dijital medyada doğan bir haber metni, anında etkileşim alır. İnsanlar beğenebilir, paylaşabilir, yorum yapabilirler. Önceden gazetelerdeki manşetlerin toplumda bir tepki uyandırmasıyla birlikte, şimdi dijital medyada, Twitter’da paylaşılan bir haberin görseli veya metni insanlarda tepki oluşturabiliyor. Bu durum geleneksel medyaya göre çok daha hızlı bir şekilde gerçekleşiyor.

Geleneksel medyada, kuruluşların yöneticilerinin dini, siyasi ve toplumsal konumları, haber metinlerinin içeriğini de etkiler. Toplumun geleneksel medyaya olan güveni de bu yüzden sarsılmıştır. İnsanlar, alternatif bir haber mecrası aramaya başlamış böylelikle medyanın dijitalleşmesi hızlanmıştır. Örnek vermek gerekirse, CNNTÜRK, NTV gibi kanallarda gazetecilik yapan insanlar artık kendi Youtube kanallarını kurmuşlar ve bilgi sunmaktadırlar. Fatih Altaylı, Nevşin Mengü, Cüneyt Özdemir gibi. Bu mecralarda, insanlar televizyonda konuşulamayacak konuları ele alıp daha samimi bir dille yorum yaparlar. İnsanların dijital medyayı daha çok takip etmesinin nedenlerinden birisi de budur. Daha samimi, daha yakın ve daha çabuk etkileşime girebilmek.

Genel olarak geleneksel ve dijital medya arasındaki farkları bu şekilde özetleyebiliriz. Belki ileride geleneksel ve dijital medya ayrımı yapmayız. Dijitalleşen medyanın da bir süre sonra gelenekselleşmesi mümkün müdür?

Bu içeriğin her türlü sorumluluğu ve hakları, yazar(lar)ına aittir.
Bu içerik, Temsil.org editör ekibinin ve bu sitedeki diğer içerik üreticilerinin görüşlerini yansıtmaz.