Meta-modernizm, modernizmin içtenliği ile postmodernizmin ironisi arasında kurulan yeni bir duyarlılık eşiğidir. Ne tam inanan ne de tamamen şüphe eden çağdaş öznenin ruh halini açıklar. Bu yaklaşım hem ideal hem eleştirellik tutumuyla hakikatin yeniden aranmasını, yeni bir duyuşsallık ve samimiyet biçiminin ortaya çıkmasını sağlar.

Yeni Bir Duyarlılık Eşiği

Modernizmin ilerlemeci aklı ve postmodernizmin ironik parçalanmışlığı arasında kalan günümüz kültürü, artık yeni zihinsel ve duygusal arayışlara ihtiyaç duyuyor. Bu arayış, 2000’lerin başında Vermeulen ve Van Den Akker tarafından kavramsallaştırılan meta-modernizm anlayışında karşılık bulur. Meta-modernizm bir dönemin tanımı değil, epistemolojik bir tutumdur. Hem modernizmin barındırdığı içtenliği, hem de postmodernizmin kuşkuculuğunu birlikte taşır. Bu nedenle çağımızın ruhsal durumunu en iyi tanımlayan yönü, bu arada kalmışlıktır. Umut ve ironi, duygu ve mesafe, inanç ve eleştiri arasında sürekli kalan bir bilinç.

Modernizm, ilerlemeci akla ve evrensel hakikate duyulan bir inanç üzerine kuruluydu. Ancak İkinci Dünya Savaşı sonrasında bu inanç kırılmaya başladı. Postmodernizm mutlak anlatıların sonunu getirerek ironi ve oyunu ön plana çıkardı. Fakat postmodern anlayışın “her şey metindir” yaklaşımı zamanla anlamsızlaşan bir yüzeysellik yaratmaya başladı. Postmodern özne artık ne tam olarak inanıyor, ne de tamamen alay ediyordu. Bu arada kalmışlıkta ve boşlukta meta-modernizm doğdu: Kültürel bir yanıt olarak hakikatin tamamen yitirildiği bir dönemde yeniden inanma cesaretini hatırlattı.

Birikim Dergisi

Meta-modernizm, modern ve postmodern teoriler arasında kurulmuş üretken bir gerilimdir. Vermeulen ve Van den Akker’e göre bu “hem/hem de” (both/and) düşüncesiyle oluşmuştur: Bir yandan modernizmin idealizmini canlandırırken diğer yandan postmodernizmin eleştirel bilincini korur. Gözde Kızılkan ve Pınar Arabacıoğlu’nun çalışmalarında, bu yaklaşımın mimari boyutu örneklendirilir. Meta-modern tasarım organikle beraber yapay olanın birlikteliğini hedefler; hem yerel duyarlılık hem de küresel modernlik aynı anda yaşatılır.

Bu bağlamda meta-modernizm doğal ve teknolojik olanın sentezini, bağlama duyarlı bir estetik önerisi olarak sunar. Felsefi bağlamla beraber mimari, sanat ve edebiyat alanında dönüştürücü bir potansiyele sahiptir.

Duyuşsallık ve Yeni Samimiyet

Postmodern ironi ardından ortaya çıkan en belirgin duygu: samimiyet arzusudur. Meta-modern çağın öznesi, ne tam olarak inanan ne de tamamen şüphe eden bir figürdür. Bu figür, ironinin yaraladığı bir içtenliği yeniden kurmaya çalışır. Bu kurgu, çağdaş sanatta “naif ütopya” olarak görünür. Sanatçılar bir yandan geleceğe inanırken bir yandan da o inancın kırılganlığını kabullenirler. Meta-modern özne, bu duygusal samimiyeti eleştirelliğin yerine onunla beraber kurar. Post-ironi sonrası yerleşen yeni duygusallık, bireye ne geçmişe dönebileceğini ne de geleceğe kaçabileceğini hatırlatır, sadece anlamla yüzleşme cesaretini inşa eder.

listelist.com

Tarihsellik ve Derinlik

Meta-modernizm, çağımızın tarihsellik duygusunu yeniden tanımlamaya çalışır. Postmodern dönemde tarih, bir tür imgeler arşivi gibiydi, parodi ve taklit aracılığıyla tüketiliyordu. Meta-modernizm ise tarihe yeni bir bağlam kazandırarak geçmişi dekor olarak kullanmaktan çıkarır, geleceği anlamlandıran bir zemin kazandırır. Dolayısıyla meta-modern tarih duygusu, hem nostaljik hem de eleştireldir; geçmişe dönse de orada kalmayıp onu bugünün anlam üretimine dahil eder.

pazartesi14

Edebiyatta Metamodern Bilinç

21. yüzyıl romanı, postmodern labirentlerdeki anlam oyunlarını ve  modernist kesinliği geride bırakarak yeni bir anlatı biçimi kurar. Jonathan Safran Foer, David Foster Wallace gibi yazarlar metinlerinde yeniden inanıyor olmanın kırılgan heyecanını işlerler. Bu metinler güvensizlik sonrası içtenliği sunar; kahramanlar ironinin içinden geçerek gerçekliğe ulaşır. Meta-modern romanlar, bu biçimiyle hem estetik hem estetik bir yeniden inşa yaratır: yüzeyselliğe direnen bir anlatı oluşturur.

Meta-modernizm, yüzeyselliğin hakim olduğu dünyada derinliğe yeniden inme cesaretidir. Modernizmin ilerlemeci inancını körü körüne sürdürmez, aynı zamanda postmodernizmin hiçbir şeyin ciddiye alınmayacağı ironik fikrine de teslim olmaz. Bunun yerine insanın duygusal ve estetik potansiyelini yeniden hatırlatır. Tarihselliği, duyuşsallığı ve derinliği bir araya getirerek çağdaş kültür, sanat ve düşünce için aramaya devam eden  bir umut, ortak bir dil üretir.


Kaynakça: 

  • https://birikimdergisi.com/guncel/9808/meta-modernizm-kisa-bir-giris
  • Evis, A. (2023). Metamodernizm ve Roman Sanatı.ResearchGate.
  • Kızılkan, G. Arabacıoğlu, F. (2024) Metamodernism Unveiled: A Contemporary Aftereffect in Architecture. Kuram ve Uygulamada Sosyal Bilimler Dergisi, 8(1), 127-141.
  • Van der Akker, R., Vermeulen, T., Gibbons, A. (2021). MetamodernizmPostmodernizm Sonrası Tarihsellik Duyuşsallık ve Derinlik. (Çev. Aykut Dalak). İstanbul: Tün Kitap.
Bu içeriğin her türlü sorumluluğu ve hakları, yazar(lar)ına aittir.
Bu içerik, Temsil.org editör ekibinin ve bu sitedeki diğer içerik üreticilerinin görüşlerini yansıtmaz.