Efsaneler anlatıma dayalı bir tür olarak edebi zevkinin yanısıra evrenin döngüsüne, dönemlerin düşüncelerine tanıklık eder. Geçmiş ve gelecek arasında bağ kurarlar. Her bir efsanenin yeniden anlatılması, içinde barındırdığı düşünce yapısını tekrar inşa etmesi ve canlılığını sürdürmesi anlamına gelir. (Önal,2021). Bugün hâlâ birtakım efsaneleri ve mitleri konuşuyorsak bunun sebebi sözlü gelenektir. Sözlü gelenekte aynı anlatıya dair birçok varyasyon olabilir ve bu kaçınılmazdır da. Her uygarlığın, milletin, topluluğun yaşayan bir geleneği vardır. Sözlü gelenek de bunun büyük bir parçasını oluşturur.
Her uygarlıkta olduğu gibi Eski Mısır’da da anlatılan birtakım mitler vardı. Bunlardan ilki ve günümüzde hâlâ anlatılanlardan bir tanesi Osiris, İsis ve Horus üçlemesidir. Osiris, İsis ve Horus miti eski Mısır’da derin bir etkiye sahipti. O döneme dair birçok fikir veren bu mit sözlü geleneklerde yer edindiği gibi hiyerogliflerde de yer edindi. O dönemden bu döneme birçok farklı şekilde anlatılsa da iyiliğin kazandığını hepsinde görmekteyiz. Birçok varyasyonu olan bu efsanede herkes kendinden bir parça bulabilir.

İSİS, OSİRİS, HORUS ÜÇLEMESİ

Yerlerin yaratıcısı Geb ile gökyüzünün, yıldızların, kozmosun yaratıldığı yerin tanrıçası olan Nut’un birlikteliğinden Osiris, Seth, İsis ve Nempthys dünyaya gelir. Efsanemiz de bu güçlü dört tanrı ve tanrıça etrafında şekillenmiştir.

Mısır mitolojisinde oldukça merkezi bir yere sahip olan Osiris’e ilk olarak 5. hanedanlık döneminde rastlanır. Kötülüklerin efendisi olarak anlatılırken ileri hanedanlık dönemlerinde kendisinden oldukça iyi bir şekilde bahsedilir ve saygı duyulur. Osiris, eski Mısır halkı için umudun ve ölümden sonraki yaşamın simgesi haline gelmiştir. Ölümden sonraki yaşam inancına sıkı sıkıya bağlı Mısır halkı için Osiris, ölümden sonra dirilişin ve bereketin tanrısıydı. Nil nehrinin döngüsünü sadece o biliyordu. Halka ekmek, şarap yapmayı, ekin yetiştirmeyi öğretmişti. Osiris, halkı için yaptıklarının yanında adaleti ile de öne çıkmıştır. Halkına adalet, uygunluk, karşılıklılık, düzen, uyum, hakikat, denge ilkelerini içeren yedi Ma’at ilkesini öğretmiştir. Ma’at ilkeleri Mısır halkının bütün gündelik hayat pratiklerini belirliyordu. Sadece halkın uyması gereken ilkeler değildi bunlar. Firavunlardan rahiplere herkesin uyması gereken ilkeler olması bakımından Eski Mısır için oldukça önemliydi. Bu ilkeleri öğretenin Osiris olması halk tarafından kendisine çok daha büyük saygı duyulmasına ve sevilmesine sebep oluyordu.

Pinterest

Osiris genel olarak sadece yeşil ellerinin ve ayaklarının açıkta kaldığı mumyalanmış bir şekilde tasvir ediliyordu. Derisinin yeşil olarak tasvir edilmesi bitkilerin yetişmesi ile ilişkilendirilmiştir. Mısır topraklarındaki bereketin sebebi oydu. Her anlamda mükemmel ve eksiksiz olandı.

İLK KATİL

Seth ise tam aksi olarak erken hanedanlık (yaklaşık MÖ 3150 – c. 2613) döneminde insanlara yardım eden, ölümden sonra onlara yardım eden bir tanrı olarak görülürdü. Aşk büyülerinden adı eksik olmayan yukarı Mısır’ın en saygıdeğer tanrısıyken Yeni Krallık (MÖ 1570-1069) ile ağabeyini öldüren ilk katil olarak anılmaya başlandı.

Pinterest

Yabancı toprakların, kaosun, çöl, fırtına ve depremlerin tanrısıydı. Bir dönem Kuzey Mısır’ın tanrısı olarak da anılmıştır. Yunan mitolojisinde tüm canavarların babası olarak bilinen Typhon (Tayfun)’un Mısır mitolojisinde karşılık bulmuş hâlidir. Seth, güçlü ve çoğu zaman korkutucu bir tanrıydı. Kötülükleri ve getirdiği karanlıkla Ortadoğu düşüncesindeki ilk şeytan olarak gösterilmiştir.

Seth, genellikle bir uzun burunlu, çatal kuyruklu köpeğe benzer bir şekilde yani “Seth hayvanı” olarak tasvir edilmiştir. Mısırologlar arasında Seth’in tasvirlerindeki hayvanın artık yaşamadığı ya da Seth hayvanının bir tür mitolojik kompozisyon olduğu yönünde birtakım görüşler vardır.

HUZURU GETİRDİLER

Efsaneye göre Osiris tahta geçtikten sonra Mısır’da büyük bir huzur peydah oldu. Birbirlerine aşık olan İsis ve Osiris evlendiler ve bu birliktelikten gök tanrısı Horus meydana geldi. İsis ve Osiris’in yönetimi sırasında Mısır’da zenginlik ve huzur hüküm sürmekteydi. Ancak tüm bu huzuru uzaktan uzağa kıskanan biri vardı; Osiris ve İsis’in kardeşi kötülüğün ve kaosun tanrısı Seth. Kardeşinin bu yükselişini kıskanan Seth, Osiris’i ortadan kaldırmak için plan yapar.

Pinterest

Seth bir gün büyük bir davet verir ve Osiris’i de davet eder. Davette Osiris’in ölçülerine göre yaptırdığı bir sandığa tüm davetlilerin yatmasını talep eder. Sıra Osiris’e gelir ve Osiris yattıktan sonra Seth sandığı açılmayacak şekilde kapatır ve Nil’e bırakır. İsis bunu duyduktan sonra kahrolur ve kanatlarını açarak bütün Mısır’da Osiris’in bedenini arar ve bulur. Bedeni saklaması için Nempthys’e emanet eder ama Seth bedeni bulur. Bu defa bedeni 14 parçaya ayırarak birleştirilmemesi üzerine Mısır’ın her köşesine dağıtır. İsis bir tekneye binerek Mısır’ı dolaşır ve penis dışında kalan 13 parçayı bulur ve bu parçaları bulduğu her yere tapınak diker. Efsanenin sonunda Osiris ve İsis’in oğlu Horus amcası Seth ile bir mücadeleye girişir ve mücadele sırasında bir gözünü yitirir. Horus bir gözünü yitirmiş olsa da mücadeleyi kazanır. Bu sayede Seth parçaların birleştirilmesine engel olamaz. İsis bulduğu bu parçaları Osiris ve Nempthys’in oğlu Anubis’ten yardım alarak birleştirir. Hayata dönen Osiris bir parçası eksik olduğu için yaşayanların dünyasında kalamaz ve yeraltı dünyasına çekilir. Anubis de burada ölüleri yargılaması üzerine Osiris’e getirir.

KUTSAL KADIN

Her efsane içine doğduğu toplumu ve o dönemki toplumsal koşulları yansıtır. Çeşitli varyasyonların doğmasının sebebi de bu toplumsal koşulların değişmesidir. Toplum değiştikçe anlatılar da toplumun yaşamına ve inançlarına bir noktada yön verir.

Pinterest

Örneğin eski Mısır’da sünnet ritüeli Osiris’in penisini kaybetmesi inancıyla birlikte başlamıştır. İsis efsanede o kadar güçlü anlatılmıştır ki Mısır’da kendisine kutsal anne ve eş gözüyle bakılmış ve idealleştirilmiştir. Afrodit ile özdeşleştirilmiş, kültü büyük Britanya’dan Afganistan’a kadar yayılmıştır. İsis ailenin, dengenin, kadının ve büyünün sembolüdür. Eşinin ve oğlu Horus’un tamamlayıcısı olmuştur. Öyle ki VII. Kleopatra gücünden ötürü İsis’in yeryüzündeki sureti olarak anılmıştır. Unt olarak da bilinen İsis, tüm firavunların anası, tahtın kişileştirilmiş formu olarak gösterilmiştir. Oğlu Horus ile olan tüm tasvirlerinde Meryem ile İsa arasındaki benzerlikler kurulmuştur. Tüm Mısır’ı anaç ruhuyla kuşatmıştır adeta.

KAYNAKÇA

Bu içeriğin her türlü sorumluluğu ve hakları, yazar(lar)ına aittir.
Bu içerik, Temsil.org editör ekibinin ve bu sitedeki diğer içerik üreticilerinin görüşlerini yansıtmaz.