Zeigarnik etkisi, henüz sonuca ulaşmamış veya yarıda kalmış işleri ya da yaşananları, tamamlanmış olanlara kıyasla insan zihnini daha fazla meşgul ettiğini ve bu nedenle onları daha iyi hatırlama eğiliminde olduğumuzu açıklayan psikolojik kavramdır. Bu etki, Litvanya kökenli Sovyet psikolog ve psikiyatr Bluma Zeigarnik tarafından 1927’de keşfedilmiştir.
ZEİGARNİK ETKİSİNİN KEŞFİ
Bluma Zeigarnik, doktorasını yapmakta olduğu Berlin Üniversitesi’ndeki danışmanı ve birkaç psikolog ile birlikte bir restorana yemek yemeye giderler. Bu restoranda bulunan bir garsonun çalışma şekli, psikologların dikkatini çeker. Garson, birden fazla masayla ve kalabalık gruplar ile ilgilenmesine rağmen kağıt veya kalem kullanmadan siparişlerin her birini aklında tutabilmekte ve servis sırasında hata yapmamaktadır. Zeigarnik, yemekten sonra dönüp garsona nasıl hata yapmadan bu şekilde çalışabildiğini sorduğunda garson: “Siparişleri aklımda not alıyorum ve servisi tamamladığımda bu notları siliyorum.” şeklinde cevap verir. Bu yeteneği oldukça ilginç bulan Zeigarnik, konuyla ilgili deneyler yapmaya karar verir.
DENEYLER NASIL YAPILDI?
Deneylere katılan insanların şekiller ya da bilyeler ile belirli örüntüler oluşturmaları, yapboz veya problem çözmeleri gibi çeşitli basit görevleri yerine getirmeleri istenir. Deney gerçekleştirilirken Zeigarnik, çeşitli görevler esnasında deneklerin görev çözme süreçlerini kesintiye uğrattı. Bu kesintilerin amacı deneklerin daha sonra hatırlama sürecinde, görevin yarım kalmışlığının etkisi olup olmadığını ölçmekti. Deneylerden belirli bir süre sonra katılanlar ile tekrardan görüşüldü ve deney sırasında yaptıkları görevlerin hangilerini ne kadar hatırladıkları soruldu. Katılımcıların; kesintiye uğratılan görevleri, uğratılmayanlara kıyasla çok daha yüksek oranla ve çok daha net bir şekilde hatırladığı sonucuna ulaşıldı.
NASIL ÇALIŞIYOR?
Zeigarnik deneyleri sonrasında; bireylerin sorumluluk bilinci ile başladıkları bir işin sonunu getirme ihtiyacı hissettiklerini, ancak bu iş kesintiye uğradığında zihnin bu duruma stres yaratarak bu işin hafızada diğer işlere nazaran daha fazla yer edinmesini sağladığı açıklamasını getirdi. İnsanların aklında duruma özgü ürettiği stres, o durumun kişinin hafızasında ders çalışır gibi tekrar edilerek daha fazla yer etmesini sağladığı düşüncesini öne sürdü.
NE İŞE YARIYOR?
Günümüzde bu etki birçok alanda kullanılmaktadır. Dizilerde, filmlerde, kitaplarda veya bilgisayar oyunlarında, hikâyeler en heyecanlı yerlerde kesintiye uğratılarak bunları tüketen kişilerin ilgisinin azalmaması amaçlanır. İnternet sitelerinde çeşitli konular ile ilgili yazılan yazılar, belirli bir noktadan kesilerek “devamını oku” gibi mesajlar kullanılarak o yazının “yarım kaldığı hissi” insanlara hissettirmeye çalışılır. Bazı kişisel gelişim ya da ders çalışma teknikleri de, insanların çalışmakta oldukları konuyu belirli parçalara bölerek yine bu etkiyi kullanırlar.
Yorumunuzu Yayınlayın