Teknolojinin gelişimi, medya ve eğlence alışkanlıklarını köklü şekilde değiştirdi. Dizi ve film platformları sayesinde artık istediğimiz içeriği istediğimiz zaman izleyebiliyor, farklı kültürlerden yapımlara kolayca ulaşabiliyoruz. Kullanıcı odaklı algoritmalar, ilgimizi çekecek içerikleri hızla önümüze getirirken, bu dönüşüm birçok ülkede yeni platformların ortaya çıkmasını sağladı.

DİJİTAL YAYINCILIKTA ÇIĞIR AÇAN KARARLAR

Dijital Platformlar

1997 yılında bir film kiralama şirketi olarak kurulan Netflix, 2013 yılına kadar internet ve posta yoluyla müşterilerine mevcut filmleri kiralıyordu. 2010 yılında ABD dışındaki ülkelere de hizmet sunarak ilk büyük adımını atan Netflix, bu hamlesiyle uluslararası pazarda genişlemeye başladı. Şirket; 2013 yılında dijital yayıncılıkta çığır açan bir karar alarak, ilk orijinal dizisi House of Cards’ı yayınladı. Yüksek bütçeli ve özgün yapısıyla bu dizi, hem izleyicilerden hem de eleştirmenlerden tam not alarak Netflix’in bir içerik üreticisi olarak başarısının temelini attı. Netflix’in bu hızlı yükselişi; Amazon Prime Video, HBO Max, Apple TV+ ve Disney+ gibi rakip platformların ortaya çıkmasına ilham verdi ve dijital yayıncılıkta yepyeni bir rekabet dönemini başlattı.

DİZİ VE FİLM PLATFORMLARI ÖZGÜN YAPIMLARA ODAKLANIYOR

Amazon Prime özgün içeriği: The Boys

Pandemi dönemi, sinema salonlarının kapalı olması ve evde geçirilen zamanın artmasıyla birlikte dizi ve film platformları arasındaki rekabeti önemli ölçüde güçlendirdi. Disney+ ve HBO Max gibi platformlar, büyük bütçeli sinema yapımlarını doğrudan kendi bünyelerinde yayınlayarak, geleneksel medya ile dijital platformlar arasındaki farkı daha da belirgin hale getirdi. Rekabetin en dikkat çekici unsurlarından biri, dijital platformların özgün yapımlara odaklanma stratejisi oldu. Netflix’in ”Stranger Things”, Amazon Prime Video’nun ”The Boys” ve Disney+’ın ”The Mandalorian” gibi yapımları sadece izleyicilere kaliteli içerikler sunmakla kalmadı, aynı zamanda bu platformlara küresel bir tanınırlık kazandırdı. Bu özgün yapımlar, izleyicilerin platformlar arasında seçim yaparken sadece içerik kalitesine değil, aynı zamanda sadece o platformda bulabilecekleri özel yapımlara da odaklanmalarını sağladı. Yani her bir platformun sunduğu özgün içerikler, kullanıcılar için önemli bir tercih sebebi haline geldi.

KALİTE VE ÖZGÜNLÜKTEN UZAKLAŞAN İÇERİKLER ÇOĞALIYOR

Son yıllarda dijital medya platformlarının sayısının artması, içerik üreticileri arasında ciddi bir rekabeti beraberinde getirdi. Bu rekabetin etkisiyle içeriklerin kalitesinden çok, sıklığı ön planda tutulmaya başlandı. Özellikle dijital platformlar, sürekli olarak yeni yapımlar sunarak izleyicilerin dikkatini çekmeye çalışıyorlar. Ancak bu durum kaliteli prodüksiyonlardan ziyade, hızlı ve düşük bütçeli içeriklerin yayılmasına yol açtı. Platformlar, kısa süre içinde büyük bir içerik kütüphanesi oluşturmayı hedeflerken, sıklıkla önceki popüler yapımların taklitlerini veya benzer temalarla hazırlanan projeleri tercih ediyorlar. Bu yaklaşım, bazen özgünlükten ve derinlikten uzak içeriklerin ortaya çıkmasına neden oluyor.

PLATFORMLAR TİCARİ KAYGILARLA İÇERİK ÜRETİYOR

Büyük yapımların ardından platformlar, izleyici kitlesini kaybetmemek amacıyla bu yapımların devamlarını veya öncesini konu alan yan hikayeler üretme yoluna gidiyorlar. Örneğin, bir film veya dizinin karakterlerinin geçmişini anlatan ön hikaye ya da geleceğini ele alan devam hikayesi projeleri yaygınlaşıyor. Bu tür yapımlar, orijinal projenin popülerliğinden faydalanarak daha hızlı izleyici kitlesi çekmeyi amaçlıyor. Ancak politik sebeplerle uygulanan sansürler de bu süreçte önemli bir rol oynamaya başladı. Özellikle bazı ülkelerde belirli temaların, karakterlerin veya sosyal mesajların engellenmesi, platformların içeriklerini şekillendirmekte etkili oldu. Bu da içeriklerin sanatsal yönlerinden çok, ticari hedeflere yönelik bir yönelim gösterilmesine yol açtı. Yani birçok platform, daha çok izleyici çekmek ve daha fazla gelir elde etmek amacıyla sanatsal bütünlükten ziyade, pazarlama stratejilerine ve kâr getiren içeriklere odaklanmaya başladı.

PLATFORMLARA ABONE OLMA VE EKONOMİK DURUMLAR

Bir diğer önemli konu, kullanıcıların belirli bir içeriği izlemek için platforma abone olmaları ve her ay belirli bir ücret ödemek zorunda olmalarıdır. Ulusal ve uluslararası olacak şekilde 10’dan fazla dizi ve film platformu bulunmakta. Kullanıcılar, yalnızca belirli bir içerik için abone olmak zorunda kalmakta ve bu içerikler yalnızca tek bir platformda sunulmaktadır. Bu durum, kullanıcıların sadece bir dizi veya filmi izlemek için platforma abone olmalarını gerektiriyor. Zamanla bu abonelik modelinin kullanıcılar üzerinde ekonomik bir baskı yaratması muhtemeldir. Platformların her biri farklı içeriklere sahip olduğundan, kullanıcılar hangi platforma abone olacaklarına karar verirken içerik tercihlerine göre seçim yapmak zorunda kalmaktadırlar. Bu durum, aboneliklerin dağılması ve kullanıcılar için daha karmaşık bir izleme deneyimi yaratmaktadır.

KAYNAKÇA

Bu içeriğin her türlü sorumluluğu ve hakları, yazar(lar)ına aittir.
Bu içerik, Temsil.org editör ekibinin ve bu sitedeki diğer içerik üreticilerinin görüşlerini yansıtmaz.