Günlük hayatımızda sıradan durumlar veya nesneler, bazı insanlar için korku ve panik yaratabilmektedir.
Korkudan farklı olarak fobi, normalde tehlike arz etmeyen durumlarda bireylerin aşırı korku, kaygı ve stres yaşaması durumudur. Bu yazımda, belki de sizin de günlük hayatta yaşadığınız fakat bir fobi olduğunu bilmediğiniz bazı durumlardan bahsedeceğim.

ATYCHIPHOBIA: YA BAŞARAMAZSAM?

Her insan, hayatta her koşulda başarılı olmak ister. Başarısızlık yaşandığında ise normal olarak üzülür, telafi etmek ister ve çabalarız.
Fakat atychiphobia yaşayan insanlar, başarısız olduklarında ya da bir durum karşısında başarısız olacaklarını düşündüklerinde aşırı kaygı ve paniğe kapılırlar. Dahası, bunun getirdiği korkuyla birlikte kalp atışları artar.
Bu durumu yaşayan bireyler, hayatlarında risk almaktan ve büyük hedeflere sahip olmaktan kaçınırlar. Kişilik olarak özgüvensiz olan bireyler, bu fobiye daha yatkındır.

Peki, bu insanlar neden bu duruma fazla tepki verip hayatlarını zorlaştırmaktadır?
Eğer bireyler, geçmişlerinde ya da çocukluklarında yaşadıkları başarısızlıklar sonucunda çevreleri tarafından olumsuz tepkiler aldıysa, küçümsendiyse, rezil olduysa veya olması gerekenden fazla bir eleştiriye maruz kaldıysa, bu fobinin gelişmesi gayet doğaldır.
Başarısızlığa duyulan bu yoğun korku nedeniyle, bireyler kendilerini geliştirmek ve gelecekleri için adım atmak konusunda çekimser kalabilir. Bu durum, hem eğitim hem de iş hayatlarını olumsuz yönde etkileyebilir.
Ayrıca bireyler, herhangi bir eylemi gerçekleştirmeden önce yaşadıkları stres nedeniyle ciddi performans kaybı yaşayabilirler.

NOMOPHOBIA: TELEFONUM NEREDE?

Dijitalleşmenin etkisiyle artan telefon bağımlılığı, artık neredeyse her gün telefonumuzu nerede bıraktığımızı kendimize sormamıza neden oluyor. Peki ya telefonunuzu bulamadığınızda hiç endişeye ya da paniğe kapıldınız mı? Elbette, değer verdiğimiz bir eşyamızı kaybettiğimizde üzülür, tedirgin oluruz. Ancak bu durum terlemeye ve kalp atışlarının hızlanmasına neden oluyorsa, bu bir fobiye işaret ediyor olabilir. Nomophobia yaşayan bireyler, telefonlarını sürekli kontrol etme ihtiyacı hissederler. Telefonlarından uzak kaldıklarında ciddi bir rahatsızlık yaşarlar. Bir nevi bağımlılıkla tetiklenen bu fobi, bireylerin sanal dünyada yaşanan olayları kaçırmaktan endişe duyup korkmalarıyla ilgilidir.

Bu fobi, dijital bağımlılıkla birlikte ortaya çıksa da karıştırılmamalıdır.
Fobiye sahip olan kişiler, telefonlarını bulamayınca ya da onlardan uzak kaldıklarında aşırı tepkiler verirler; kalp atışlarının yükselmesi ve terleme gibi fiziksel belirtiler gösterirler. Bu durumu yaşamamak adına telefonlarını sürekli yanlarında taşırlar; hatta uyurken ya da tuvalete giderken bile… Ayrıca, dışarıdayken şarjlarının bitmesinden hiç hoşlanmazlar ve bu yüzden yanlarında sürekli şarj aleti taşırlar.
Ancak, bu davranışları sergileyen herkesin nomophobia yaşadığını söylemek doğru olmaz.
Bu durumu bağımlılıkla karıştırmamalıyız. Fobiye dönüşmesi için, kişinin aşırı kaygı, korku ve panik yaşaması gerekmektedir.

CATEGEOPHOBIA: O BANA MI GÜLÜYOR?

Kimse alay konusu olmak ya da bir ortamda küçük düşürülmek istemez. Ancak bu fobiye sahip kişiler, bu tür durumlara karşı çok daha hassastırlar. Bu insanlar, gerçekleştirdikleri eylemler sonucu alabilecekleri potansiyel tepkileri önceden düşünerek sosyal ortamlardan kaçınma eğilimi gösterirler. Arkadaş ortamında yapılan küçük şakalara ya da eleştirilere karşı da oldukça duyarlıdırlar.
Tahammül seviyeleri yok denecek kadar azdır ve bu gibi durumlar karşısında yoğun utanç ile panik yaşarlar.
Dahası, bir ortamda gülen insanların o anda kendi yaptıkları bir eyleme güldüğünü düşünerek her şeyi kişisel algılayabilirler.

Bu alay edilme ve eleştirilme korkusu, bu kişilerin düşüncelerini ve fikirlerini diğer insanlarla paylaşamamalarına neden olur.
Zamanla daha utangaç, içine kapanık bireyler haline gelirler. Bu durum, giderek yalnızlaşmalarına ve özgüvenlerini kaybederek kendilerini değersiz ve yetersiz hissetmelerine sebebiyet verir.
Bu tür insanları bir grubun lideri ya da sorumlusu olarak görmek neredeyse imkânsızdır; çünkü topluluk önünde fikirlerini dile getirirken aşağılanmaktan büyük korku duyarlar. Bu fobi, yukarıda bahsettiğimiz atychiphobia ile karıştırılmamalıdır.
Ancak, iki fobinin birbirini tetiklediğini ve günlük hayatta benzer sonuçlar doğurabileceğini söylemek yanlış olmaz.

ATELOPHOBIA: MÜKEMMEL OLMALIYIM!

Kimse mükemmel doğmaz, mükemmel olmak da zaten mümkün değildir. Herkesin bir kusuru, hatası, zaafı vardır.
Dört dörtlük olmak imkânsızdır. Ancak atelophobia yaşayan kişiler, mükemmel olamamaktan yoğun bir şekilde endişe duyarlar.
Dış görünüşlerinden günlük hayattaki eylemlerine kadar her konuda kusursuz olmak isterler.

Hayatlarındaki işler istedikleri gibi gitmediğinde, yani her şey kusursuz şekilde ilerlemediğinde, bu korku onları panik atağa kadar sürükleyebilir. Her şeyi eksiksiz yapmak adına sürekli bir çaba içerisindedirler. Bu takıntılı ruh haline sahip bireyler, bir ortamda, sınavda ya da iş yerinde sorunlarla yeterince başa çıkamadıklarında ve hata yaptıklarında; panik, endişe ve anlamsız bir korkuya kapılırlar.
İçlerini derin bir rahatsızlık ve eksiklik hissi sarar.

Sizce sosyal medya üzerinden sunulan kusursuz görünen ciltler, fizikler ve mükemmel hayatlar bu fobiyi tetikliyor mu?
Her gün sosyal medyada bu tür içeriklere maruz kalıyor ve ister istemez bunları kendi yaşantımızla kıyaslıyoruz.
Her ne kadar son zamanlarda bu içeriklerin çoğunun gerçek olmadığını bilsek de, birçok kişi için bu durum bir takıntı haline gelmiştir.

“Benim hayatım neden böyle değil?” sorusuyla birlikte, sosyal medya kullanıcıları psikolojik olarak yıpranmakta ve kendilerini yetersiz hissetmektedir. Bu bağlamda, atelophobia (mükemmel olmama korkusu)’yı tetikleyen başlıca nedenlerden birinin sosyal medya olduğunu söylemek yanlış olmaz.

AUTOMATONOPHOBIA: İNSAN GİBİ AMA İNSAN DEĞİL

Gittiğimiz müzelerden lunaparklara kadar, hatta sokaklarda bile insana benzeyen figürlerle karşılaşabiliriz.
Bu fobiyi yaşayan insanlar, insana benzeyen figürlerden ve nesnelerden aşırı derecede korkarlar.
Buna örnek olarak robotlar, mankenler, tema parklarındaki hareketli figürler, kuklalar ve balmumu heykelleri verilebilir. İnsanlar, bu nesnelerin “insana benzer ama tam insan olmayan” halleri nedeniyle onları ürkütücü bulur ve korku duyarlar.

Özellikle lunaparklardaki insan gibi duran nesnelerin hareketli olması, bu fobiye sahip kişileri son derece rahatsız edebilmektedir.
Hatta zaman zaman bu fobiyi yaşamayan bireyler bile bu durumdan hoşnut olmayabilirler.
Diğer fobilerde olduğu gibi, bu kişiler bu figürlerle karşılaştıkları anlarda yoğun korku, panik ve rahatsızlık yaşayıp kaçma eğilimine girerler.
Bu korku genellikle küçük yaşlarda izlenilen korku filmlerinde karşılaşılan figürler tarafından tetiklenmektedir.

CHROMETOPHOBIA: PARA CÜZDANDA GÜVENDE

Çok zengin değilsek para harcamaktan zaman zaman çekiniriz; ama eninde sonunda, ister gerekli olsun ister keyfi, harcarız.
Peki ya paranızı harcarken gerçekten korkar mısınız?
Bu fobiyi yaşayan insanlar, alışveriş yapmaktan; tatil, giyim gibi gündelik hayatın para gerektiren durumlarından aşırı derecede rahatsızlık duyarlar ve korkarlar. Bir nevi buna “aşırı cimrilik” denebilir, fakat burada mesele sadece para biriktirme değil; harcama eyleminin kendisinin yarattığı yoğun kaygı ve korkudur.

Bu fobiye sahip kişiler, bunu yaşamamak adına temel ihtiyaçlar dışında para harcamamayı tercih ederler. Gereksiz olduğunu düşündükleri harcamalardan mümkün olduğunca uzak dururlar.

Para harcamamak için genellikle evde kalmayı tercih eden bu tip insanlar, sosyal hayattan mahrum kalırlar.
Kısacası, bu fobi hayatlarını ciddi şekilde etkileyebilmektedir.
Chrometophobia, kişinin geçmişte parayla ilgili yaşadığı sıkıntılardan dolayı tetiklenmiş olabilir.
Örneğin, kumar gibi olumsuz deneyimler ya da geçmişte yaşanan maddi sıkıntılar, para harcama fikrini bu kişiler için feci derecede korkutucu hale getirebilir.

KAYNAKÇA

Bu içeriğin her türlü sorumluluğu ve hakları, yazar(lar)ına aittir.
Bu içerik, Temsil.org editör ekibinin ve bu sitedeki diğer içerik üreticilerinin görüşlerini yansıtmaz.